Kürtaj veya daha doğru tabirle küretaj genel anlamda rahim içi istenmeyen bir gebeliğin tahliyesi anlamına gelmektedir.
Tıbbi literatürde gebelik sonlandırma, gebelik terminasyonu yada dilatasyon-küretaj olarakta geçer. Halk arasında küretaj (kürtaj) kürtaş, kurtaş, kortaj yada çocuk aldırma gibi tabirlerle ifade edilir.
Küretaj aslında bir anlamda tüm rahim içinin temizlenmesidir. Mesela hamile olmayıp uzamış, anormal adet kanamaları ile başvuran hastalarda da hem tanı hem tedavi amacıyla küretaj tekniği kullanılmaktadır.
Kürtaj çocuk aldırma anlamında kullanıldığında sadece tıbbi bir işlem olmaktan çıkar, sosyal, etik, psikolojik ve dini bir sürü bileşeni içerisinde barındırır.
Kürtaj dünyada çok farklı kısıtlamalarla izin verilen yada yasaklanan bir işlemdir. Kürtajın gebeliğin kaçıncı haftasına kadar yapılabileceği konusunda da ülkeler arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Ancak çarpıcı bir veri var ki kürtajı kısıtlayan ve kısıtlamayan ülkelerdeki kürtaj oranları birbirine çok yakındır. Bu durumda kürtajın yasaklandığı ülkelerde işlem illegal ve güvenli olmayan yerlerde yapıldığını göstermektedir.
Dünyada 73 ülkede kürtaj serbest iken 68 ülkede yasak Türkiye Cumhuriyetinde kürtaj gebeliğin 10. haftasında kadar yasaldır.
Kürtaj işleminde gebelik dokusu, embriyo ve plasenta cerrahi müdahale ile alınarak gebelik sonlandırılır. Kürtaj günümüzde en güvenilir yöntem olan vakum yöntemi ile yapılır.
Kürtajdan önce mutlaka USG ile gebeliğin rahim içinde olup olmadığı, haftası ve canlılığı tespit edilir. Ayrıca USG kürtaj işlemini komplike edecekek bir patoloji (miyomlar, polipler, septumlar) olupolmadığını da ortaya koyar.
Vakum yöntemi ile plastik enjektör ve ince plastik boru şeklinde karmen kanülleri kullanarak rahim ağzı bölgesinden herhangi bir kesi açılmadan rahim içi meteryal aspire edilir. Bu esnada lokal anestezi uygulanacağı gibi hastanın isteği doğrultusunda sedasyon (uyku) anestezi de kullanılabilir.
Vakum yöntemi küret yöntemine göre hem daha kolay ve ağrısız hem de komplikasyonu düşük bir yöntemdir. İşlem sıklıkla 8-10 dk geçmez.Eskiden yaygın olarak kullanılan küret denilen metal aletler günümüzde fazla kullanılmamaktadır. Bu aletlerle gebelik rahim içinden kazınarak temizlenir. Daha pratik olan vakum yöntemi yaygınlaştığı için küret yöntemi artık pek kullanılmamaktadır. Kürtaj işleminde kullanılan enjektör kanül ve küret gibi bütün aletlerin steril olmasına çok özen gösterilmelidir.
Günümüzde kürtaj daha çok vakum aspirasyon yöntemi kullanılarak yapılmaktadır. Vakumlı kürtaj küret yöntemine göre çok daha az zarar verici bir yöntemdir.
Vakum aspirasyonla kürtaj tekniğinde, tek kullanımlık steril kanüller ile rahim ağzından rahim içine girilir ve negatif basınç sağlayan karmen adı verilen enjektör ile gebelik materyali çekilir. Bu işlem içerde doku kalmadığından emin olunana kadar, ultrason eşliğinde tekrarlanır ve yaklaşık 5-6 dakika sürer.
Gebelik sonlandırmak için en uygun zaman ultrasonografide tespit edilen rahim içi gebelik kesesinin ölçüsünün 5-6 hafta oluğu civardır. Bu haftalar kadının son adetinin ilk gününden itibaren hesaplanır. Bazı durumlarda hastalar hesaplama hataları yada karar vermede gecikmeler nedeniyle hekime daha geç haftalarda başvurabilmektedirler.
Şu an ülkemizde yasal olarak 10 haftaya kadar istemli kürtaj işlemi yapılmaktadır. 10 haftanın üzerindeki gebeliklerde embiryoda anomali (sakatlık) tespit edilmiş ise, kalp atımı görülmüyor ise veya annesinin tehdit edecek ciddi bir tıbbi durum var ise heyet raporu ile gebeliğin sonlandırılması mümkün olmaktadır.
Gebelik tahliyesi amacı ile yapılan kürtajlarda yasal sınır son adet tarihinden itibaren 10 hafta ile sınırlıdır.
10. haftanın üzerinde isteğe bağlı gebelik sonlandırma ülkemizde yasal değildir. Ancak bebekte saptanmış ağır bir sakatlık varlığında yada gebeliğin devamının annenin hayatını tehlikeye atacağı durumlarda sağlık kurulu kararı ile gebelik sonlandırılır. 10. haftanın üzerinde kürtaj yapılırsa buna illegal kürtaj denir.
Rahim içindeki ceninin çeşitli yöntemlerle alınması işlemine kürtaj denir. Kürtaj istenmeyen gebeliğin sonlandırılması için yapılacağı gibi, istenen ama sağlık olduğu tespit edile gebeliğin sonlandırılması içinde yapılır.
Bebeğin kalp atımının durması, gebelikte sakıncalı ilaç kullanımı veya yüksek doz radyasyon maruziyeti gibi durumlarda, boş gebelik gibi embriyo oluşumunun hiç görülmediği durumlarda yada gebeliğin devamının annenin hayatını tehlikeye atacağı durumlarda da kürtaj gerekliği doğar.
Çocuk aldırma haricinde kürtaj işlemi rahim kalınlaşması olan kadınlarda, rahim kanseri tanısı koymak için biyopsi yapılması gerektiğinde ve anormal vajinal kanama ile gelen hastalarda kanamayı durdurmak ve doku tanısı elde etmek içinde yapılır.
Kürtaj gebeliğin haftası ile bağlantılı olmakla birlikte yaklaşık 5-10 dakika arasında süren bir işlemdir. Gebelik haftası arttıkça süre doğal olarak uzamaktadır. Sedasyon anestezi ile kürtaj işlemi yapılan hastalarda hastanın alacağı hafif doz anestezi ve işlem sonrası dinlenme süresi göz önüne alınmalıdır. Bu tür anestezi ile kürtaj yapılan hastalarda işlem süresi aynıdır ancak işlemden sonra 15-20 dk’lık bir dinlenme süreside süreye eklenmelidir.
Kürtaj ameliyat kabul edilmez ancak cerrahi müdahale olarak kabul edilmesi gereken bir işlemdir. Konusunda ehil ve tecrübeli kişiler tarafından sterilite kurallarına uyulduğunda riski yok denecek kadar azdır.
Kürtaj olmaya gelirken sedasyon tipi anestezi uygulanacak hastaların mutlaka, 4-6 saat öncesinden yeme ve içmesi bırakması gerekmektedir. Sigara kullanan kişiler işlemden önce 4-6 saat sigara içmemelidir. İşlemin yapılacağı merkeze gelirken tercihen yanında yardımcı olacak bir yakını ile gelmek uygun olur.
İşlemden önce kan uyuşmazlığı açısından kan grubu bilgisi gereklidir. Son olarak kan sulandırıcı kullanıyorsa işlemden önce ilacın alınmaması önerilir.
Deneyimli ve bilgili kişiler tarafından doğru teknik kullanılarak (vaku aspirasyon) yapılan kürtajın risk neredeyse yok denecek kadar azdır ancak yinede cerrahi bir işlem olduğundan bazı risklerden bahsetmek uygun olur.
Bunların neredeyse tamamı önlenebilir komplikasyonlardır. Steril ortama uyulduğu takdirde, her hastaya farklı kanül kullanıldığında, işlem öncesi esnasında ve sonrasında ultrason ile rahim içi değerlendirildiğinde, işlem sonrası uygun antibiyotik kullanıldığında bu sorunlarla karşılaşma ihtimalimiz yok denecek kadar azdır.
Kürtaj işlemi genel olarak güvenli koşullarda ve yetkin ellerde yapıldığı taktirde oldukça az komplikasyon riski taşıyan bir işlemdir. Komplikasyon gelişse bile kontrol muayenesinde gerekli önlemler alınıp çözüm bulmak mümkündür.
Kürtaj işleminin kendisi doğurganlığı etkileyen bir prosedür değildir. Ancak vakum yerine küretle rahim içinin fazlaca kazınması, sterilite kurallarına uyulmaması, iki kürtajın arasının çok yakın olması gibi durumlarda rahim içinde zaman zaman kalıcı olan yapışıklıklara neden olacağından dolaylı olarak düşükte olsa bu ihtimalden bahsetmek gerekir.
Kürtaj kelimesi kürete etmek yani kazımak kelimesinin karşılığıdır. Dolayısıyla rahim içindeki bir meteryalin ki; bu çoğunlukla istenmeyen gebelik olabileceği gibi bazen da rahim içinde yer kaplayan bir polip, anormal vajinal kanamalar veya düşük sonrası içeride kalan parçaların da bu yöntemle çıkarılmasını içerir.
Konuya gebelik olarak baktığımızda ise istenen bir gebelikte kalp atımı durduğunda haftasına bakılmaksızın, 10 haftadan sonra yapılan sakatlık tarama testlerinde anomali tespit edilirse veya tecavüz sonrası gebelikler gibi durumlarda ve son olarak gebeliğin annenin hayatını ciddi tehlikeye sokacak sağlık durumları varlığında heyet raporu ve kararı ile zorunlu kürtaj gündeme gelebilmektedir.
Kürtaj işleminde vakum asprasyon yöntemi ilerahim içindeki gebelik metaryali tamamen dışarı çıkartılmaktadır. Bir kadının gebe kaldığında vücudunda kanlanma artışı en fazla rahim dokusunda oluşmaktadır. Dolayısıyle yeni oluşmakta olan kese, plesenta (ki erken dönemde adı siduvandır) gibi dokular kan damarlarından oldukça zengin dokulardır.
İşlem haftası ile doğru orantılı olarak kürtaj sonrası kanama beklenen bir durumdur. Kürtajdan sonraki iki hafta içindeki kanamalar bir nevi rahimin temizlenme kanamasıdır ve doğaldır. Ancak iki haftayı aşan normal bir adet kanamasına göre miktarı daha fazla olan kanamalarda rahim içi mutlaka USG ve muayene ile kotrol edilmeli içeride parça veya pıhtı olup olmadığı netleştirilmelidir.
Vakum yöntemi ile ve sedasyon (uyku) anestezi ile yapılan kürtajlarda hasta işlem esnasında herhangi bir acı, ağrı, huzursuzluk hissetmez. Ancak işlemden sonra hastanın çoğu adet ağrısına çok benzeyen ağrı ve baskı hissinden sözetmektedir. Bunun nedeni işlem esnasında rahime herhangi bir cerrahi yapılmamasına rağmen servikal kanal denilen rahim boynunun aletlerin geçişine izin verecek derecede açılmış olmasından kaynaklıdır. Rahim ağzı bölgesi dokunma değil açılma ve gerilmeye duyarlıdır ve aynen doğumdaki ağrı mekanizmasına benzer nedenlerle ağrı oluşmaktadır.
Kürtaj sonrası bu ağrı basit ağrı kesiciler ile dindirmek mümkündür. Ağrı eşiği düşük kadınlarda bu ağrı bazen 10 gün kadar sürmektedir. Bazen de ağrıya eşlik eden yoğun kanamalar gerçekleşmektedir ki bu çoğunlukla 8 haftanın üstündeki gebelik sonlandırma işlemlerinde görülmektedir. İşlem üzerinden 2 haftadan fazla zaman geçtiği halde şiddetli ağrıların varlığı ise rahim iç zarı enfeksiyonunu düşündürür ve gerekli tedavi hekimi tarafından verilmelidir.
Kürtaj sonrası hastaların çoğunda işleme bağlı az veya daha çok bir kanama beklenilen bir durumdur. Bu kanama çoğunlukla işlem sonrası 1 hafta veya 10 gün civarında sürer. Bazen kadınlar bunu adet olarak tanımlamaktadırlar ancak bu kanama doğal bir döngü olan menstrasyon yani adet kanaması dğildir.
Hastaları işlemden sonraki 2 hafta da gördüğümüzde çoğunlukla temizlenmiş bir uterus (rahim) ve gelişmekte olan yumurtlamaya yakın bir yumurta hücresi varlığı tespit ederiz. Kürtajdan sonraki adet kanamasını ise işlemden itibaren yaklaşık 4-6 hafta sonrasında bekleriz. Bazı hastalarda yumurtlamanın geç olması ile bu süre 8 haftaya kadar çıkabilmektedir.
Gebeliğin en erken tespiti döllenmeden sonraki 16-20. Günde son adetinden itibaren ise 4-5. Haftada olmaktadır. Terminolojik olarak 2 haftalık gebelik ifadesi tıbbi olarak doğru bir ifade değildir. Dolayısıyla 2 haftalık bir bebek, daha doğrusu embriyo olmaz. Ayrıca bebek ifadesini fetüs doğduktan sonra alır. Aynı adlandırma ile bebeğin 12. Haftasından önce embiryo , 12 haftalıktan sonra fetüs kavramlarını kullanırız.
Transvajinal USG ile gebelik kesesinin en erken tespiti son adet üzerinden en az 4,5-5 haftalık geçtiğinde gözlemlenebilir, bu haftadan önce kanda gebelik testi pozitif olsa bile kürtaj işlemi yapılmaz.
Türkiye'de kürtaj işlemi yasal sınırlarda gerçekleşmektedir. 18 yaşını geçmiş her vatandaş, evli ise eş izini ile evli değilse kendi rızası ile son adetinden itibaren gebeliğin 10. Haftasına dek bu işlemi yaptırabilmektedir.
Ağır bir anomali (kan testleri ve USG ile tespit edilmeli) varlığında ve fetüsün kalp atımının durması gibi nadir durumlar hariç 14 haftalık bir gebeliğin sonlandırılması yasal değildir.
Yasal olarak evlilik birlikteliği içerisinde olmayan 18 yaş üzeri kadınlar gebeliğin 10. Haftasına kadar istemli gebelik sonlandırma işlemi yapılmaktadır. 18 yaş altı bireylerde 15 yaşakar ebeveyn izini istenirken 15 yaş altı çocuklardaki gebelik durumlarında ebeveyn izni olsa bile kolluk kuvvetlerine durumu mutlaka intikal ettirilmelidir.
18 yaş üstü ve evli kadınlarda ise ortak çocuk üzerinde babanın da hakları göz önünde bulundurulacağı için eş rızası ve onayı gerekli ve yasal bir prosedürdür.
Kürtaj işlemi her ne kadar cerrahi bir prosedür olmasada işlemden sonraki ilk bir hafta 10 gün içerisinde dikkatli başka bir hekim işleme ait emareler tespit ederse (muayene ve USG ile) evet anlaşılabilir. Ancak işlemin üzerinden en az 1 adet döngüsü geçtikten ve yeni bir siklus oluştuktan sonra bir kadının daha önce kürtaj olduğu kesinlikle ankaşılmaz, kürtaj sonrasında kanda BhCG seviyesi çok hızlı düşse bile 30-40 güne kadar pozitiflik tespit edilmektedir. Bu açıdan da dikkatli olmakta fayda vardır.
Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında kürtaj olmak üzere hasta bilgileri ve tetkikleri hiçbir şekilde hastanın kendisinden başkasına iletilmez. 18 yaşından küçük bireylerde anne veya babanın izni (imzalı) olmadan muayene, ameliyat veya kürtaj gibi müdahalelerin yapılması zaten yasal değilken 15 yaş altı nadir olsa da tespit edilen gebeler için ebeveyn rızası ve bilgisi olsa bile hekimin durumu en yakın kolluk kuvvetlerine bildirme zorunluluğu vardır.
Kürtaj sonrası kanama işlemin haftası ile doğru orantılı olarak yaklaşık 1 hafta 10 gün arası sürer. 5 haftalık kürtajda hiç kanama olmayacağı gibi 10 haftalık kürtajda bu süre bazen 2 haftadan uzun sürebilmektedir. Bu durum hamilelikte tüm vücutta olduğu gibi rahimde de kan damarlarının artışına bağlıdır.
Daha uzun ve miktarı fazla olan kanamalar rahim içi USG ile kontrol edilmeli parça kalıp kalmadığı tespit edilmelidir. Ayrıca eş zamanlı olarak var olan myomlar ve rahim içi polipler de bazen kanamanın uzun sürmesine neden olabilir, kontrol muayenesinde bu gibi durumlarda ortaya konabiliyor.
Kürtajın kelime anlamı kürete etmektir ve kazımak anlamına gelen yani bir müdahaledir. Aslında kürtaj işlemi ilaçla mümkün değildir, ancak bazı ilaçlar ( hiç adını vermek uygun değil ) rahim ağzı denilen servixi yumuşatıp rahimde kasılmalara neden olarak rahim içindeki gebelik materyalini kendiliğinden atılmasına neden olur. Düşük hapı olarak da bilinen bu ilaçların kullanılması yasal değildir ve sadece gerekli endikasyonlarda ilgili branşların (jinekologlar) hekimleri tarafından dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
Kürtaj işlemi için en güvenilir yöntem vakum asprasyon yöntemidir. Steril aletler kullanılarak ehil ellerde yapılan kürtaj işleminin komplikasyonu neredeyse yok denecek kadar azdır. Bununla birlikte gerek işlem esnasında gerek işlemden sonra bazı ilaçları kullanmak durumunda olabiliyoruz.
Kürtaj esnasında gerek lokal anestezili ilaçlar gerekse sedasyon yapan ilaçlar işlemin konforunu artırır iken rahim kasıcı ve kanamayı azaltıcı ilaçlara ihtiyaç duyulabilmektedir. İşlem sonrası ise ağrı kesici ilaçlar ve her ne kadar steriliteye dikkat edilse de kısa süreli proflaktik antibiyotik kullanımı çoğu kürtaj işlemi sonrası reçete edilen ilaçlardır.
Kürtaj işlemi yapılan tüm kadınlar işlem sonrasından 10-14 gün sonra görmek ve işleme ait bir komplikasyon olup olmadığını görmek rahim sağlığı ve sonraki gebelikleri gözetmek için gerekli bir görüşmedir.
Ülkemizde kanunlarla belirlenmiş yasal kürtaj süresi, kadının son adet tarihinden itibaren 10 haftadır. Bu da ay olarak 2.5 aya karşılık gelmektedir. Adet düzensizliği yaşayan bazı kadınlar bu konuda kafa karışıklığı yaşayabilirler. Böyle durumlarda USG ölçümü gebeliğin tam haftası için yardımı sağlamaktadır. USG ölçümüne göre 10. Gebelik haftası ile uyumlu olan bir gebeliğe istemli olarak kürtaj işlemi uygulanırken daha büyük haftaların kürtajı yasal değildir.
18 yaşını geçen ve gebeliği 10 haftanın altında olan her kadının gebeliğini sonlandırma yasal hakkı vardır. Bekar kadınlarda partnerin izni gerekli değilken evli kadınlarda kürtaj işlemi öncesi eşinin onayı gereklidir. Devlet hastanesinde de, özel kliniklerde olduğu gibi aynı işlem aynı prosedürler çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.
Kürtaj kelimesinin anlamı kürete etmek kazımak anlamına gelir. Esnasında işlemin tekniğini anlatan bir terimdir. Gebelik sonlandırılması bu yöntem ile yapıldığı için yaygın olarak bu anlamda kullanıla gelmektedir. Ancak kürtaj işlemi bazen gebeliğin olmadığı durumlarda da başvurulan bir teknik uygulamadır.
Şöyle ki adet düzensizliği, anormal vajinal kanama yaşayan kadınlar, rahim kalınlığı tespit edilen menopoz öncesi ve sonrası akdınlarda rahim içinden biyopsi yapıp tanı koymak amacı ile yada çok yoğun kanamaları olan kadınlarda aşırı çoğalmış rahim iç zarı tabakasının çıkartmak ve kanamayı durdurmak için tedavi amacıyla kürtaj tekniği kullanımı oldukça yaygındır.
Düşük yani abortus gebelik materyalini kendliğinden vücut tarafından atılması demektir. Tam veya kısmi olabilir.
Tam düşükte (komplet abortus) rahim içinde gebelik dokunun bir kısmı kalır. Bu kalan doku kendiliğinden 1-2 gün içerisinde düşmez ise kürtaj işlemi gerekir. Çünkü kalan doku yeni bir rahim iç zarı gelişiminin engelleyeceği gibi rahim içinde enfeksiyona maruz kanamalr ve yapışıklıklarda yol açabilir.