OP. DR. MÜGE AKSOY Kadın Hastalıkları ve Doğum UzmanıOp. Dr. Müge Aksoy
0312 284 7326

Hamilelikte Kaşıntı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Hamilelikte Kaşıntı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Hamilelik bir kadının hayatında oldukça önemli ve özel bir dönemdir. Çoğunlukla keyifli geçen bu dönem elbette bazı sıkıntıları da beraberinde getirir.

Gebelikte sık karşılaşılan durumlardan biri de kaşıntıdır. Çoğu zaman beklenen ve fizyolojik kabul edilen kaşıntı şikayeti bazen önemli rahatsızlıklara da işaret ediyor olabilir.

Gebelikte Kaşıntı Nedir?

Hamilelikte sık rastlanan durumlardan biri de kaşıntıdır. Kaşıntı her 5 hamile kadından 1’inde görülür.Genel sebep olarak hamilelikte değişen hormon seviyelerinden kaynaklandığı öne sürülebilir.

Hamilelik döneminde yaşanan hafif kaşıntılar oldukça sık görülen ve doğal bir durumdur. Ancak kaşıntı yoğun ve şiddetli bir hal alıyorsa hem anne adayında hem de bebekte bazı risk faktörleri olabilir. Bu rahatsızlık çoğul gebeliklerde ve ilk gebeliğini 35 yaş üzerinde yaşayan kadınlarda daha sık rastlanır.

Gebeliğinde kaşıntı yaşayanlar bu durumun nedenini sıklıkla merak etmektedirler. Kadınlar gebelik döneminde oldukça doğal bir durum olan kilo alımı nedeniyle kaşıntılar yaşayabilmektedir.Karın bölgesinin günden güne şişmesi ve bu bölgedeki derinin gerginleşmesi nedeniyle kaşıntılar ortaya çıkabilir. Karın bölgesindeki kaşıntının yanında meme kaşıntısı da oldukça sık rastlanan bir durumdur.

Hamilelikte Kaşıntı Neden Olur?

Gebeliğin ilk aylarından itibaren ciltte kuruma ve kabuk şeklinde dökülmeler sık görülmektedir. Özellikle ilk 3 ayda progesteron hormonunun etkisiyle meydana gelen bu durum ileriki dönemlerde biraz azalsa da hamilelik sonuna kadar devam edebilir.

Son 3 ayda meydana gelen ve bazen dayanılmaz olan kaşıntıların sebebi mutlaka araştırılmalı ve tedavi edilmelidir. Bir kısım hastalarda şiddetli kaşıntıya rağmen altta yatan herhangi bir sebep bulunmamaktadır ve sebebin sadece hamileliğin kendisi olduğu düşünülmektedir.

Hamilelik döneminde kadınlar daha önce karşılaşmadıkları pek çok durumla karşılaşırlar ve dolayısıyla bu durumların çocuklarına zarar verip vermeyeceği konusunda değişik düzeylerde endişeye kapılabilirler. Kaşıntı her ne kadar oldukça sık rastlanan bir şikayet olsa da bazen altta yatan önemli bir rahatsızlığa işaret ediyor olabilir.

Hamilelikte vücudun belirli bölgelerinde yada genel olarak dalgalanan derecelerde karıncalanma olabilir.Özellikle sürekli gerilen orta bölge ve memelerde karıncalanma oluşması oldukça doğaldır. Buralardaki cilt genişledikçe kaşıntı meydana gelir ve ardından stria dediğimiz açık lila renginde gebelik çatlakları oluşabilir. Cildin yapısı, genetik yatkınlık, fazla kilo alma gibi durumların neden olduğu gebelik çatlaklarının önüne geçmek, azaltmak lanolin içeren bu döneme özel üretilmiş kremlerle mümkündür.

Hamilelik esnasında ter bezleri olduğundan daha etkin çalışarak cildin sürekli terlemesine ve ıslak kalmasına neden olur. Bu nedenle vücuttaki, kasıklardaki, memelerin altındaki deri kıvrımları büyümeye kızarıklığa ve dolayısıyla sürekli terleme ile kaşıntıya neden olabilir. Zaman zaman ortaya çıkan genital mantarlar vajinal bölgede kaşıntılara neden olabilir. Ayrıca anüs bölgesinde sindirim parazitleri de bir diğer kaşıntı nedenidir.

Güçlü kimyasallar içeren deterjan, parfüm, duş jelleri ve çok sıcak banyolar da gebelikte kaşıntıyı tetikleyebilir.

Gebelikte kaşıntının nedenleri sıralanacak olursa;

  • Hormonal değişiklikler,
  • Progesteron ve östrojen hormonlarının artışı,
  • Gebeliğe bağlı sbrialar( deri çatlakları),
  • Hamilelikte ortaya çıkan cilt hastalıkları,
  • Troid ve böbrek rahatsızlıkları (sedef, egzama),
  • İlaç kullanımı,
  • Besin alerjisi,
  • Viral hepatitler,
  • PUPP( gebelik ürtikeri),
  • Gebelik kolestazı,
  • Gebelik pruriposu (otoimmün).

Bunardan en önemlisi ve ciddisi gebelikte safra asitlerinin safra kanalları içerisindeki akımın yavaşlaması yada durması ile kendini gösteren gebelik kolestazı üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

Gebelikte Kaşıntı Tehlikeli Mi?

Hamile her 5 kadından 1’inde ortaya çıkan kaşıntı çoğunlukla fizyolojik ve beklenen bir durum olsa da bazı durumlarda özel ilgi gerektirebilmektedir.

Gebenin kilo alması, kullandığı kozmetik ürünler, parfüm, deterjan yada başka kimyasal ajanla, bazı gıdalar,az sıvı tüketilmesi gibi unsurlar kaşıntıya sebep olabilir.

Ayrıca prurigo denilen gebelik kaşıntıları gebeliğin herhangi bir döneminde ortaya çıkar ve bazı kadınlarda doğumdan sonra da devam edebilir. Prurigo cilt üzerinde böcek ısırıkları ile karıştırılabilecek küçük, kaşıntılı çıkıntılarla karakterize bir durumdur. Hamilelikte bağışıklık fonksiyonlarındaki değişikliklerin buna neden olduğu düşünülmektedir. Prurigo bebek için risk oluşturmaz.

Kaşıntılar çoğu zaman hem anne adayı hem bebek açısından tehlike oluşturabilecek bir durumun habercisi değildir yalnız gebeliğin seyri boyunca bazı özel durumlar söz konusu olabilmektedir. Gebelik kolestazı hamilelikle ilgili en yaygın karaciğer hastalığıdır. Gebelik kolestazında en belirgin bulgu kaşıntılar olup, kaşıntılara bağlı kabuklanma görülebilir.

Anne adayı için belli bir düzeye kadar risk bulunmasa da bebek açısından erken doğum, fetal disstres, anne karnında ani bebek ölümü gibi sonuçlar doğurabilmektedir.

Çoğunlukla gebelik kolestazı serum östrojen ve progesteron seviyelerinin pik yaptığı 3. Tremester de görülmekle birlikte, hastaların %10 ‘unda ilk tremesterde, %25 ‘inde ise 2. Tremester2da ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte hormon seviyelerinin daha yüksek seyrettiği çoğul gebeliklerde daha sık rastlanmaktadır.

Gebelik Kolestazı Ne Demektir?

Çoğunlukla hamileliğin geç dönemlerinde ortaya çıkan ellerde, ayaklarda başlayarak tüm vücuda yayılan kaşıntılarla karakterize karaciğerde safra akışının durduğu ciddi bir hastalıktır. Anne için uzun vadede bebek için kısa vadede problem oluşturabilen bir durumdur. Bu klinik tabloya; gebelik kolestazı ya da gebenin intrahepatik kolestazı adı verilir.

Gebelik kolestazının en önemli belirtisi döküntü olmadan gerçekleşen kaşıntı durumudur. Gebelikte kaşıntı tüm vücutta olabileceği gibi karın bölgesi, ayaklar ve avuçiçlerinde daha yaygın yoğun hissedilir.

Ayrıca idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma, göz içlerinin yada derinin sarı renge dönüşmesi de gözlemlenebilir. Bunlara ek olarak bulantı, kusma, karın ağrısı sarılık dakaşıntıya eşlik eden semptomlardır.

Çoğu zaman el ya da ayak tabanlarındaki kaşıntılar gebelik kolestazının tek belirtisi olabilir. Dayanılmaz kaşıntılara giden bu durum bazen erken dönemde başlamakla birlikte çoğunlukla son 3 ayda ortaya çıkar.

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hormonal değişimin safra kanallarının fonksiyonu ve işleyişini yavaşlatarak tıkanmaya neden olduğu sanılmaktadır. Karaciğerde aşırı şekilde biriken safra kana karışmaya başlayınca gebelik kolestazından bahsedilmeye başlanır ve belirtiler ortaya çıkar.

Önceki gebeliğinde, gebelik kolestazı geçirmiş olmak, gebenin ailesinde gebelik kolestazı olması, karaciğer hasarı öyküsünün olması, çoğul gebelikler, tüp bebek yöntemiyle hamile kalınmış olmasıilk gebeliğinin 35 yaş üzerinde yaşıyor olmasıgebelik kolestazı riskini arttırmaktadır. Tüm gebelerde 200 ‘ de 1 arasında görülen gebelik kolestazı önceki gebeliğinde kolestaz yaşamış kadınlarda %70 oranında arttırmıştır.

Gebelik kolestazında tanı kaşıntıya eşlik eden annede karaciğer enzimlerinde artış ile konulur.Tanıyı kesinleştirmek için mevcut tabloya başka karaciğer rahatsızlığının eşlik edip etmediği netleştirilmelidir. Gebelikte viral hepatitler ve safra yolları taşları da düşünülmelidir. Diğer yandan dermatolojik hastalıklar( uyuz, egzama, sedef, gebeliğin pruriposu vs.) da ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalıdır.

Gebelik Kolestazının Anne ve Bebek Üzerine Etkileri

Gebelik kolestazının anne ve bebek açısından etkileri önemlidir.

Anne adayında kaşıntı ile birlikte safra atılımı durursa sarılık ortaya çıkabilir. Ciltteki kaşıntılar yara ve izlere neden olabilir. Ayrıca K vitamin yetersizliğine bağlı olarak doğum sonrası kanama riski artabilir.

Bebek açısından ise anne adayının belirtileri n farkına varamaz önlem almaz ise bebekte fetal disstres, mekonyum asprasyonu (anne karnında bebeğin kakasını yapması) erken doğum, anne karnında ani bebek ölümü gibi ciddi sonuçlarla karşılaşılabilir.

Kolestaz bebek için hayati tehlike oluşturacağından doğum 37-38. Haftalarda yaptırılır ve anne adayı doğuma kadar yakın takip altına alınır.

Kaşıntı genellikle doğumdan birkaç gün sonra geçer ve uzun vadede çoğunlukla kolestazla ilgili bir problem görülmez.

Gebelik kolestazının tedavisinde safra emilimini azaltmak için kolestiramin (ursofalk) verilir. Kaşıntıları azaltmak için antihistaminiklive kortikosteroidli kremler uygulanır. Ilık su uygulaması yapılır. Bu durumun tek ve kesin tedavisi doğumun gerçekleştirilmesidir.

Puppp ve Prurigo Ne Demektir ?

Puppp; gebeliğin kaşıntılı ürtiker papül plakları anlamına gelen durumun kısaltılmış ifadesidir.

Genellikle ilk gebelikte görülen ve özellikle 35. Gebelik haftasında ortaya çıkan, en sık görülen gebelik kaşıntısı nedenidir. Sıklıkla ilk gebelikte ortaya çıkar ve sonraki gebeliklerde görülme ihtimali artmıştır.

Puppp’ un döküntüleri hemen her zaman karındaki stria yani çatlakların etrafında oluşur. Papül vezikü ve plak şeklinde döküntüler göbekte başlayıp birkaç gün içinde uyluk, kalça, göğüsler ve kollara yayılabilir.

Döküntüden sonra başlayan kaşıntı bebek için zararsızdır ancak anne için çok can sıkıcı olabilir. Çoğunlukla 5-6 hafta devam eden şiddetli kaşıntılara giden bir tablodur. Doğumdan 1-2 hafta sonra kendiliğinden geçer.

PUPPP’ un nedeni bilinmemektedir. Preeklemsi, hormonal bozukluk,otoimmün hastalıklaryada bebekten kaynaklı bir sorun değildir.

PUPPP' un tanısı tamamen lezyonlar gözlemlenerek ve semptomlara göre konulur. Byopsiye gerek yoktur.

Tedavide çoğunlukla kortizonlu kremler, antihistaminikli kremler, kaşıntı çok şiddetli ise oral kortikosteroidler ve antihistaminikler kullanılır.

Prurigo; ise gebelikte rastlanan cilt üzerindeki böcek ısırığına benzeyen küçük kaşıntılı çıkıntılara verilen isimdir. Pruriga hamileliğin herhangi bir döneminde ortaya çıkar ve bazen de doğum sonrası devam edebilir. Pruriguya hamilelik esnasındaki bağışıklık fonksiyonlarındaki değişikliklerin neden olduğuna inanılır. Prurigo bebek ve anne için risk teşkil etmez.

Hamilelikte Kaşıntı En Çok Hangi Dönemde Olur?

Gebelikte kaşıntı gebeliğin her döneminde görülebileceği gibi çoğunlukla karnın büyüdüğü gebenin kilo aldığı dönem olan son trimesterde ortaya çıkar.

Her kadının vücudu ve vücut reaksiyonu aynı değildir. Bu nedenle kilo alma süreçlerindeki tepkileri de aynı değildir. Bazı gebelerde çok erken dönemde başlayan kaşıntılar bazı kadınlarda tüm gebelik boyunca hiç olmayabilir.

Gebelikte kaşıntının sebebine bağlı olmak üzere en sık görülen gebelik prurisposu ve PUPPP denilen döküntülü cilt reaksiyonları genelikle hamileliğin 35. Haftası civarında görülmeye başlanır.

Gebelik kolestazı adı verilen ve anne ve bebeği olumsuz etkileyeblen ciddi bir tablo olan klinik durum ise çoğunlukla son trimester (hamileliğin son 3 ayı) de ortaya çıkar.

Sedef, egzama uyuz, viral hepatit yada alerjiye bağlı gebelik kaşıntıları ise gebeliğinher döneminde ortaya çıkabilir. Tüm gebelik kaşıntılarındaki ortak özellik kaşıntının akşam ve gece geç saatlerde artıyor oluşudur.

Gebelikte Kaşıntı Nasıl Tedavi Edilir ?

Hamilelikteki kaşıntıyı tedavi etmek için kaşıntının nedenine odaklanmak gereklidir. Gebeliğin fizyolojik kaşıntısını gebelik kolestazı gibi ciddi tablolardan ayırt etmemiz gereklidir.

Gebelik kolestazına bağlı kaşıntılarda tedavi hem anneye hem bebeğe yönelik olmalıdır. Tedavi seçenekleri arasında tam bir görüş birliği olmamakla birlikte günümüzde en sık kullanılan ilaç safra asitlerini düşürdüğü bilinen ursofalle isimli ilaçtır.

Hamileler tarafından iyi tolere edilen bu ilaç anne yada yeni doğanda bildirilen herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca yine lokal kaşıntıyı önlemek için losyonlar ve pomatlar kullanılabilir.

PUPPP ‘ ta ise mevcut veziküllerin yaraya dönüşüp iz bırakmasına engel olmak için sulantılı yaralar iyi temizlenmeli, lokal kortizon içeren kremler kullanılmalıdır. Gebelik kaşıntısında ağızdan kullanılan antihisteminikler ve kortikosteroidlerin bebek üzerinde olumsuz bir yan etkisine rastlanılmamıştır.

Gebelik kolestazında anneye takviye Kvitamini uygulanması doğum sonrası oluşacak kanamaların önüne geçmek için oldukça faydalı bir yaklaşımdır.

Ilımlı kaşıntılar ılık sık duş alınması ve bebe yağı yada lokal losyonlarla giderilebilen çok daha şiddetli bir tablo olan gebelik kolestazında tek ve kesin tedavi doğumun gerçekleştirilmesidir.

Gebelik kolestazı olan hastalarda 30. Haftadan itibaren yüksek riskli gebelik kategorisinde değerlendirilip haftalık NST, doppler ve ultrasonografi ile yakın takip gerekliliği vardır.

Yine doğumda mutlaka hastaya kanama ve pıhtılaşma testleri yapılmalı ve doğumdan sonra K vitamini önerilmelidir. Doğum kararı, şekli ve zamanı anne adayının ve bebeğinin durumuna göre hastayı takip eden doğum uzmanının verebileceği bir konudur.

Bir diğer konuda bu hastaların sonraki gebeliklerin de gebelik kolestazına yakalanmaları riski oldukça yüksek olduğundan dolayı aynı sorunu yaşamamaları için sonraki için sonraki gebelikte yakın takibi yapılmalıdır. Doğumdan sonra tablo çoğunlukla kendiliğinden düzelir ancak karaciğer enzimlerinin düşmesi zaman alacağından düzenli aralıklarla kontrolü yapılmalıdır.

Gebelik Kaşıntısına Ne İyi Gelir?

Gebelikte kilo alımı ve karın bölgesinde meydana gelen gerilmeyle yaşanacak cilt promblemlerin Önüne geçmek anne adaylarının elinde. Bunun için yapılması gerekenleri sıralamak mümkün;

  • Ilık ve sık duş almak,
  • Duş jelleri yerine doğal sabunları tercih etmek,
  • Banyo sonrası kimyasal içeriği az doktor önerisi ile yada gebeler için özel kremleri kullanmak,
  • Bol su içmek,
  • Egzemaya yatkınlık varsa cildi nemli tutmaya çalışmak, ıslak mendil ve antibakt. Sabunları kullanmak,
  • Çok terleyen gebelerde ılık duş sayısı artırılıp terin ciltte kalması engellemek,
  • Cildi rahatsız etmeyen kıyafetler seçmek, pamuklu çamaşırlar tercih etmek,
  • Aşırı dar kıyafetlerden uzak durmak,
  • Gebelik esnasında çok kilo almamak.

Şiddetli kaşıntısı olan gebeler ise;

  • Soğuk ıslak bez ile yada buz kalıbı ile kaşınan bölgeye 5-10 dakika kompres yapabilir,
  • Duş sonrasında buzdolabında tutulan ve parfüm içermeyen yulaf özlü losyon ve kremi tüm vücuda yoğun şekilde uygulanabilir,
  • Aleovera bitkisinin yaprağıkesilerek içinden çıkan yeri kaşınan yerlere sürülebilir.

Elbette tüm bunlar sadece palyatif metodlardır. Şiddetli kaşıntısı olan anne adayları mutlaka doktora gitmeli ve gerekli tetkikleri yaptırmalıdır.

Gebelikte Kaşıntıya Yol Açan Yiyecekler Nelerdir ?

Gebelik vücudun fizyolojik cevaplarının ve reaksiyonlarının değiştiği oldukça özel bi dönemdir. Gebelik öncesi yaşanmayan alerjik bir reaksiyonu gebelikte yaşamak oldukça mümkündür. Bunun nedeni değişen immün sistem cevabı ve gebelikte artan hormonlardır. Bazı gıdalar gebelikte kaşıntıya yol açabilmektedir. Bunları şöyle sıralayabiliriz;

  • Çikolata,
  • Bal,
  • Çilek,
  • Ketçap, mayonez
  • Deniz ürünleri,
  • İnek sütü,
  • Balık,
  • Yumurta,
  • Kabuklu kuruyemişler,
  • Bazı tahıllar,
  • Yaban mersini.

Ayrıca tahılların içinde bulunan gluten ve inek sütündeki kazem proteinide kaşıntıya neden olabilir.

Güncelleme Tarihi: 21.05.2024
Op. Dr. Müge Aksoy
Editör
Op. Dr. Müge Aksoy
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Op. Dr. Müge AksoySoru ve Randevu Formu
OP. DR. MÜGE AKSOY
1443. Cad. YDA Center A Blok, Kat: 6 No: 197 Çukurambar Çankaya Ankara Türkiye
Tüm Fotoğraflar
Op. Dr. Müge AksoyOp. Dr. Müge AksoyKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
0312 284 7326