Modern tıbbın henüz hayatımıza girmediği eski çağlarda üreme dönemindeki genç kadınların bulantı ve kusmasının olması çoğu zaman yanlış alarm olsa da olası bir bebeğe işaret etmekte idi.
Müjdeli haber çoğunlukla adet gecikmesini takip eden günler içerisinde ortaya çıkan özellikle sabah bulantıları ve kusmaları ile birlikte gelirdi. Bu yazımızda keyifli bir dönemin keyifsiz br semptomlar bileşkesi olan gebelikte mide bulantısı ve kusmadan bahsedeceğiz.
Bulantı ve kusma gebeliklerde özellikle ilk 3 ayda son derece sık görülen aslında beklenen doğal bir gebelik durumudur. Hatta adet gecikmesini takip eden dönemde hamile kalan kadın bulantı, koku hassasiyeti, tat değişikliği gibi semptomlar bütününü pozitif olarak algılar ki bu çoğunlukla doğru bir yaklaşımdır.
Kişiden kişiye farklılıklar gösterse de gebelik döneminde ortaya çıkan mide bulantıları, hamileliğin yaklaşık 6. Haftası itibariyle başlar. Gebeliğin başlangıç tarihinin son adet kanamasının ilk günü kabul edilmesi göz önüne alındığında mide bulantısı kişinin hamile olduğunu fark etmesini sağlayan ilk hamilelik belirtileri arasında yer alır.
Gebelikte mide bulantısı halk arasında “sabah hastalığı” olarak bilinse de günün herhangi bir saatinde de yaşanabilir.
Gebelik döneminde görülen mide bulantıları kadının yaşam kalitesini düşüren ve nadiren gebe kadının ve fetüsün sağlığını etkileyebilen önemli sorunlardan biridir. Sabah hastalığı olarak da adlandırılan bu durum çoğunlukla gebeliğin ilk 3ayında görülmektedir.Gebelikle günlük günlük yaşamı ciddi oranda etkileyen hafif semptomlar beslenme düzeni ve yaşam tarzını değiştirerek iyileştirebilmektedir. Gebelik döneminde kadınların sadece 4 ‘de 1’i bu bulantılardan etkilenmektedir.
Gebelikte mide bulantısı, hamileliğin 12-14 haftasına kadar devam eder. Bu dönemin ardından hızla farklılaşan yeni hormonal düzene kişinin vücudu alışır. Ancak gebelik boyunca ortaya çıkan yakınmaların neredeyse tamamı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ayrıca gebelik döneminde koku ve tat hassasiyeti değişir ve duyular daha da keskinleşir. Bu da daha önce severek tüketilen gıdalara karşıtolerans azalmasına ve bulantıya yol açar.
En basit tabiri ile gebelikte bulantı ve kusmanın nedeni yükselmiş olan hamilelik hormonlarıdır.
Araştırmalar hamilelikte bulantı ve kusmaya neden olan tek bir neden bulunmadığını ancak kanda artan gebelik hormonlarının buna neden olabileceğini göstermiştir. Her ne kadar can sıkıcı olarak görünse de mide bulantısı hamilelik esnasında vücutta görülen değişimlerin bir sonucudur.
Özellikle hamileliğin ilk zamanlarında %80 oranında yaşanan bu durum, hamilelik hormonu olan Hcg’nin kanda artışı ile gerçekleşir. Gebeliğin 8. Haftasına kadar katlanarak pik yapan Hcg seviyesi ile paralel olarak artan bulantılar, hatta bazen kusmalar 8 ila 10 hafta arası en şiddetli düzeyini yaşar.
12. haftadan itibaren belirli bir platoya ulaşan ve stabil devam eden Hcg ile vücut artık bu hormona alışmıştır ve bulantılar oldukça azalır ve çoğunlukla geçer. Ayrıca konu ile ilgili yapılan bir araştırma yaşanan mide bulantısının anneyi özellikle erken dönemde embiryonun tüm dış etkenlere duyarlı olduğu dönemde zararlı besinlerden korumak amacı ile evrimleşen içgüdüsel bir davranış olduğunu iddia ediyor.Bu araştırmanın temeli ise anne adaylarının en çok zararlı yiyecekler karşısında mide bulantısı yaşamasına dayanıyor.
Bazan gebelikte bulantı kusma o kadar şiddetli olur ki gebe kadını ciddi anlamda etkileyebilir. Bu duruma “Hiperemesis Gravidorum” adı verilir çoğunlukla tıbbi tedavi ve gözlem gerektiren bir durumdur.
Hiperemesis Gravidorum: Gebeliğin ilk 3 ayında tüm gebelerin % 75-80 ‘inde ortaya çıkan bulantı semptomu bazen ileri seviyelerde olur ve bulantıya kusma da eklenir. Bulantı yaşayan gebelerin yaklaşık %1-2 ‘ si de kilo kaybı, elektrolit açığı, beslenememe gibi sorunların da görüldüğü şiddetli bulantı kusmalarla seyreden tabloya verilen isim "Hiperemesis Gravidorum" dur.
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte gebeliğe bağlı yükselen hormonların aşırı reaksiyon oluşturduğu ve duygusal faktörlerin de (istenmeyen gebelik, eşler arasındaki sorunlar, ailesel faktörler, gebe kadının psikolojik yapısı vs.) bu tabloyu desteklediği varsayılmaktadır.
Ayrıca çoğul gebelikler, mol gebelik (üzüm bebeği) idrar yolu enfeksiyonu, hipertroid, mide rahatsızlığı gibi durumlarda hiperemesis gravidoum riskini artırmaktadır.
Human Karyonik Gradotropin adı verilen (Hcg) hormonu hamile olmayan kadınların kanında olmayan bir protein yapısıdır. Menstrual siklusun ikinci yarısı kanda progesteron hormonu yükselir, uygun bir sperm ovumu döllemez ise yumurta hücresi rahimin iç tabakası ile birlikte adet kanaması olarak atılır.
Gebelik gerçekleşir ve döllenme olur ise fallop tüpünü kateden erken dönem embiryonel dokunun rahim iç zarında sinsityotrofoblast adı verilen hormonlar nedeniyle değişim göstern hücrelere tutunur ve an itibarı ile bu hücrelerden Hcg hormonu salılanmaya başlar. İşte Hcg ‘nin ilk salgılanması ve anne kanına geçmesi ile gebelik testi pozitif olur. İyisiyle kötüsüyle bebeğin yolculuğu başlar ve anne adayı tüm bu değişimlere adepte olma sürecine girer.
Adet döngüleri boyunca vücudun alışık olduğu düzenin farklılaşması vücudun tepki vermesine yol açar. Bu tepkilerden biri de mide bulantısıdır.
Başlangıçta sabah saatlerinde olan mide bulantısı, gebeliğin ilerlemesi ile birlikte günün tüm saatlerinde de hissedilebilir. 6. Hafta civarında başlayan mide bulantısı şikayetleri 8. Haftaya gelindiğinde çok daha şiddetli hale gelir. Bu sürenin sonunda vücut kısmen yeni hormonal düzeye alışsa da mide bulantıları bir süre daha devam eder.
Mide bulantılarının daha çok sabah olmasının nedeni kişinin sabahları aç olmasıdır. Genç yaştaki gebelerde ve çoğul gebeliklerde bulantı kusmanın etkileri daha fazladır. Kimi gebelerde bu şikayetler tüm hamilelikboyunca devam ederken çoğunlukla 14. Haftada oldukça azalır ve 16. Haftada tamamen geçer.
Gebelikte yaşanan mide bulantısının şiddeti de kişiden kişiye değişkenlikgösterir. Hatta bazı anne adaylarında hiç bulantı gözlenmez. Bu durum gebeliğin sağlıklı ilerleyip ilerlemediğinin göstergesi değildir.
Kişiden kişiye farklı şiddette olan gebelik dönemindeki mide bulantısı genel anlamda vücudun yeni hormonal düzeye alışması ile son bulur. Bu dönem çoğunlukla gebeliğin 14. Haftasına denk gelir. Ancak 14. Haftada mide bulantısı bıçak gibi kesilmez. Yavaş yavaş azalarak kaybolur. Kadında gebelik öncesinde var olan bir mide rahatlığı bu sürecin uzamasına neden olabilir.
16. haftadan sonra ısrarla kesilmeyen bulantılar ve kusmalar varsa gebe kadında başka bi tıbbi sorun mu var sorusu aklımıza getirilmelidir. Şiddetli gastrit ve reflüler, gebelikte ortaya çıkan safra kesesi ve safra yolları hastalıkları, tiroid hormonunun aşırı çalışmasından kaynaklı hipertroidi durumu, mozaik mol hiliform, idrr yolu enfeksiyonları en önemlilerindendir.
Gebelikte mide bulantısı artan gebelik hormonlarına anne vücudunun bir tepkisidir ve %75-80 hamilede ılımlı düzeyde görülür.
Çoğu kadında semptomlar ilk 3 ayın sonuna kadar azalır yada tamamen geçer. Erken tedavi ve diyet danışmanlığı ile gebelik ilerledikçe semptomlar azalmaktadır. Bazı kadınlarda yoğun mide bulantısı ve kusma durumu kilo kaybı nedeniyle klinik tedavi gerekebilmektedir. Bu tabloya hiper eversis gravidoum adı verilir.
Gebe kadınlarda altta yatan başka bir klinik neden olmadan ortaya çıkan bu şiddetli bulantı ve kusma tüm gebelerin yaklaşık 51-2 ‘sini etkiler. Kilosunun %5 ‘ini kaybeden, idrarda keton varlığı ile tanımlanan bu akut tablo çoğunlukla ilaç, sıvı replasmanı gibi tıbbi tedaviler gerekliliği doğurur.
HEG (Hipereveris Gravidoum) dışındaki gebelikte bulantısı olan kadınlarda bulantıları azaltacak bazı önlemler almak mümkündür. Bunları hem hem davranışsal hem beslenme olarak ele alabiliriz;
Hamileliğin ilk belirtilerinden biri olarak kabul edilen mide bulantısı tüm gebelerin %75-80 nini etkileyen fizyolojik bir adaptasyon sürecidir. Bazı kadınlarda ılımlı seyreden bulantılar %1-2 oarnında hiperemezis graviderum denilen kilo kaybı ile karakterize bir tabloya yol açarken %25 kadar kadında da başlangıçtan itibaren hiç bulantı ve kusma görülmemektedir.
Gebelik döneminde anne adayının midesinin bulanması kadar hiç bulanmaması da normal kabul edilir. Bu durum anne adayının vücudun hızla değişen hormonal düzene kolay adapte olduğunu gösterir.
Hamilelikte bulantı kusmanın nedeni yükselmiş gebelik hormonlarıdır. Geçmeyen ve artan şiddetli bulantı ve kusma durumunda gebelik hormonlarını çok yükseltebilecek çoğul gebelik (ikiz, üçüz vs.),mol (üzüm gebeliği) yada gebelik dışı tıbbi durumlar (idrar yolu enfeksiyonu, hipertroidi, safra kesesi sorunları, böbrek taşı düşürülmesi vs.) da olabilir.
Bazı kadınlarda gebelikte bulantı kusma olasılığı diğerlerine göre daha yüksektir;
İkiz veya üçüz gebelik varsa bu kişilerde gebelikte bulantı kusma diğer hamilelere oranla daha sıklıkla görülmektedir.
Hamile kalan kadında kanda yükselmekte olan hcg hormonuna bir reaksiyon ve adaptasyon cevabı olan gebelik bulantıları tüm gebeliklerin % 80 ninde gözlemlenen fizyolojik kabul edilen bir semptomdur. Ancak % 1-2 gebede bu semptom şiddetli olur ve tabloya kusma periyotları eklenir. Hiperemezis Gravidorum (HEC) adı verilen bu klinik tablo çoğunlukla ilaç ve destek tedavisi gerektirir.
Gebenin beslenme düzenini bozacak şekilde çok yoğun bulantı hissi ile başlayan, ardından kusmaların gelmesi durumunda ve anne adayının genel durumunu bozmaya kilo kaybına yol açma (mevcut kilosunun %5 ‘ini kaybetme) ile karakterize HEG tablosunda hastanede belli bir süre yataklı tedaviye gerek duyulabilmektedir.
HEG tedavisinde başvuralan yöntemlerdir.
Serum ve ilaç tedavisi boyunca mümkünse ağızdan herhangi bir gıda yada su harici sıvı verilmemeli ve bulantı geçer geçmez ağzıdan beslenmeye geçilerek gebe kadın evinde takibe alınmalıdır.
HEG ‘u olan anne adayları sıvı alımı, idrar çıkışı (keten varlığı) ve kilo kaybı açısından gözlemlenmelidir.
Burada önemli olan annenin genel vücut sağlığıdır. Vücuttaki suyun kaybı dehidratasyona neden olacak ve ciddi halsizliği, elektrolit ve mineral açığına yol açacaktır. Böyle durumlarda mutlaka doktorla iletişime geçilmeli, gerekirse sıvı takviyesi ve bulantı giderici ilaçlar damar yolu ile verilmelidir.
Anne adayları için mide bulantısı ve kusma rahatsızlık verici bir durumdur. Bazı hamileler bulantı ve kusmaların ve aynı zamanda yeterli beslenememenin bebeğe zarar vermesinden endişe duyarlar. Ancak nekadar şiddetli de olsa gebelikteki bulantı ve kusmalar bebeği kesinlikle etkilemez.
Hamilelikte görülenbulantı ve kusmalar alınan tüm önlemlere rağmen azalmıyor ise doktor önerisi ile tıbbi tedaviye başvurmak gerekebilir. Mide bulantısını önleyen ilaçlar antiemetik ilaçlar olarak adlandırılır.
12. haftanın tamamlanması ile birlikte ılımlı gebelik bulantıları ve kusmalar çoğunlukla azalarak biter. 14 haftayı geçtiği halde bulantı ve kusmalar azalmıyor ve geçmiyor ise altta yatan diğer tıbbi sebepler araştırılmalı ve ona yönelik tedavi planlanmalıdır.
Gebelikte bulantı ve kusması olan anne adaylarına uygulanan tedavi;
Alınan önlemlerle rahatlayamayan hamileler doktorlarının reçete ettiği ilaçları kullanabilirler. Çoğu antihistaminikler kapsamında olan bu antiemetiklerin kısa süreli kullanımlarında bebek üzerinde olumsuz etkisi bildirilmemiştir. Metpamid gibi ilaçların bulantı amacıyla uzun süre kullanımı annede bazı istemsiz kas kramlarına neden olabilmektedir.
Hamilelikte bulantı kusmanın kontrolünde ilaç kullanımı, anne adayı ancak yeterli sıvı alamıyorsa, beslenmiyorsa, aşırı kilo kaybı varsa önerilmektedir. Bu ilaçlar ağızdan alınan tabletler yada kalçadan vurulan iğneler şeklinde olabilir. Hala rahatlama olmazsa hastaneye yatırılarak damardan sıvı ve ilaç verilebilir.
Tüm hamilelerin % 75 ‘inde şiddeti kişiden kişiye değişen bulantı ve kusma paterni görülüyor olsada hangi hastanın yatarak tedavi görmesi gerektiği konusunda kriter yoktur. Fizik muayenede gebe kadından sıvı kaybı bulguları, idrar tetkikinde keton rastlanılması ve vücut ağırlığının %5 ‘ ini kaybetmiş olması kriter olarak kabul edilerbilir.
Bir kadının gebe kaldıktan sonra ilk sorusu sağlıklı mı? ise ikinci sorusu cinsiyeti ne? dir. Çağlar boyu hamilelerin bebeklerinin cinsiyeti kendi küçük sosyal gruplarında konu olmuş hatta bununla ilgili bilimsel olmayan, bir kısım batıl bazı çıkarımlara varılmştır.
Gebe kadının tatlı, ekşi düşkünlüğü, güzelleşip çirkinleşmesi, ipe bağlı alyans çevirme testi, kalp hızına göre cinsiyet tayini, çin takvimi, maya takvimi, karnın sivri yada yaygan duruşu gibi yöntemlerle topluluklarına yeni katılacak bireyin cinsiyetini önceden bilmeye çalışmışlar.
Bulantı ve kusmada bu magazinsel test sorularına tabi olmuş elbettekadının gebelikte bulantı kusmasının fazla olmasını kız bebeğe yorumlarken az yada hiç olmamasını erkeğe yorumlamışlar. Ancak anlamlı bilimsel herhangi bir çalışma bunu doğrulamamış. Sonuç olarak gebelikteki bulantı kusmanın gelecek olan bebeğin cinsiyeti ile ilişkisi yoktur.